Mustafa SEVİM

Tarih: 24.10.2017 13:35

Kimse demedi; "Altepe gitme"

Facebook Twitter Linked-in

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya aracılığı ile paylaşmış ve şu soruyu sormuştum; Bir tane AK Partili Bursa Milletvekili, İlçe Başkanı veya İlçe Belediye Başkanlarından biri; “- Ne diyorsunuz siz kardeşim, Recep Altepe Bursamız'ın Belediye Başkanıdır, kıymetidir, değeridir” dedi mi?
Demedi..
Peki neden demediler?
 
Bu paylaşımın altına gelen bazı yorumlar konuyu özetliyor aslında.
 
Celalettin Ergün (Muhasebeci); Sultan tahtında uyuklarken sayıklamış 'Ah bu sultanlık baki olsaydı' Vezir gülümsemiş ve dürtmüş 'Sultanım baki olsaydı sıra sana gelmezdi' demiş.
Recep Seda Karaçayır (Emlakçı) ; Türkiye'de particilik yok, hizmetçilik yok, cukkaya kim ne indirirse var koltuğa oturana kadar her şey özellikle belediyecilikte aman partiye gireyim de bir şeyler nemalanalım düşünüyor herkes. Vatana millete faydalı olayım da hizmet edeyim diyen yok. Varsa da koltuğa oturuncaya kadar şu ana kadar gördüklerim.
 
Sedat Öpçiner (Mali Müşavir) ; Mustafa cevabı sen biliyorsun kardeşim.
 
Hadi AK Parti'li yetkili olanları geçtim de, partililerden de sahip çıkan olmadı.
 
Durum hakikaten zor.
 
Sevgili Sedat Öpçiner'in yorumu olan sen biliyorsun ifadesinin karşılığını kısacık açıklayabilirim.
 
Açıklama; "Siz sadece Allah rızası için mücadele ederken birileri sırtınıza basa basa makamlara yükselir ve gün gelir yüzünüze bile bakmazlar... Daha tuhaf olanı o yüksek makamlardan düşenlerin yanında ilk olarak yine sırtına basılan o garip dava adamı olan siz varsınızdır.Taban teşkilatı diye tabir ettiğimiz garip dava adamlarının işte böyle muazzam bir özelliği vardır. Üç kişinin bir kişiyi dövdüğü bir kavgayı görseler ve dayak yiyen kişi suçlu olsa, yine de zor durumda olduğu için araya girer ve kavgayı ayırırlar. Yani fıtrat olarak mazlumun yanında olmaktır mesele."
 
VE TETİKÇİLER
Bir takım teşkilatçı gözüken tetikçilerden de bahsedelim. Bu tipler rüzgara göre yön değiştiren fırıldaklar gibidir. Cumhurbaşkanı ve  AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, belediye başkanlarını hedef alana dek sesi soluğu çıkmayan bu tetikçiler şimdi sosyal medyada belediye başkanlarını yerin dibine sokuyorlar. Hedefteki başkanlar Tayyip Bey konuşana dek çok doğru işler yapıyorlardı demek ki... Bu tipler Ahmet Davutoğlu görevden alınınca da aynı tavrı gösterdiler, Bülent Arınç gibi Faruk Çelik gibi isimler görevsizleştirilince de.
Yani Recep abi işin zor hakikaten. Ne takdir var ne makam. Ne taban var ne tavan. Allah yardımcısı olsun. Biz bu duayı niye yaptık şimdi anlıyorsunuz değil mi?
İSTİFA ET(TİRME) MEKANİZMASI HER ALANDA VAR
Siyasi tarihimizde parti yönetimleri tarafından istifaya zorlanan yerel yönetici veya belediye başkanları AK Parti'ye has bir model olup örneği yokmuş gibi gözükse de bu mekanizma yönetim şekli olan tüm alanlarda var aslında.
Bu mekanizma kâh baskı uygulayarak, kâh yetkisizleştirme planıyla uygulanıyor.
Sorumluluk verdiğin birini kovmak (istifa ettirmek) istiyorsan, sorumsuzlaştırıp sorumsuzlukla suçla ve bunu başkalarının yanında yap yeter. En sonunda kahrolup işi bırakacaktır. (istifa edecektir)
Yani herkesin hayatında aslında çok yaygın olan bu durum, siyasette daha fazla dikkat çektiğinden veya algı yönetimi operasyonlarının gereği, freni boşalmış kamyon gibi bayır aşağıya giden ekonomiyi konuşturmayacak kadar gündemimizi meşgul ediyor.
Büyük sorunumuz bu aslında.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe istifa edince sanki vatandaşın cebindeki para birden bire artacak veya boş olan banka hesabına hatırı sayılır bir para yatırılacak.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek istifa edince herkese bir villa hediye edilecek kampanyası varmış da onu takip ediyor gibiyiz.
Balıkesir'inki istifa edince sahil şeridinden yazlık verilecekmiş herkese.
Ağlanacak halimize gülüyoruz.
***
PİL BİTENE KADAR ÇALIŞMAYA DEVAM'dan İSTİFA ETMEZSEN GEREĞİNİ YAPARIM'a
AK Parti'nin politik anlayışı sayesinde siyasetin insafsız bir meslek olduğunu artık herkes ifade edebiliyor. Ne dava bilinci, ne vefa, ne de kardeşlik hukuku var. Halbuki Hocamız dedikleri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın misyonu bunun tam aksineydi. Her türlü fitne ve ihanet içerisinde olan insanları uzaklaştırmaktansa yakınında tutmayı tercih ediyor bu konuda eleştirilince de, hem bizi görerek düzelmesini bekliyoruz hem de tehlikeyi kontrol altına alıyoruz derdi.
85 yaşında partisinin başında vefat eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan, “Kalbimde pil var” diyerek siyasetten affını isteyen bir parti yöneticisine, “Pil bitene kadar çalışacaksın” demişti.
Erbakan’ın da partilileri ve yakın dostlarıyla zaman zaman paylaştığı yakın geçmişte yaşanan bu olayın ayrıntıları şöyle: “Bir il başkanı yanına gelerek, ‘Hocam, ‘kalbim var’ diyerek siyasetten affını isteyince, Erbakan Hoca, ‘Herkesin kalbi var, benim de var’ der. İl başkanı ısrarlıdır, bu kez, ‘Hocam, kalbimde pil var, pille çalışıyor’ deyince, Erbakan Hoca da, ‘O zaman pil bitene kadar çalışacaksın. Bu haftalık, aylık değil, ölene kadar çalışılacak bir iştir, öyle kolay kurtuluş yoktur’ der.” 
Tuhaf bir dönemdeyiz.
Öyle ki, il başkanına hem görevinin ehemmiyetini anlatıp hem de ondan ölene kadar vazgeçmeyeceğini ifade eden bir anlayıştan, en yakın yol arkadaşlarını istifa etmezlerse gereğini yaparım diyen bir anlayışa.(belki gereklidir).
***
Vefa nedir, bilir misin?
Vefa; Arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır.
Vefa; Dostluğun asaletine,sır dua sonrası verilen sözlere,hayallere ihanet katmamandır.
Vefa; Ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman,ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.
”Mevlana"


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —