Toplumsal dayanışmayı güçlendiren sosyal sorumluluk çalışmalarına devam eden Çilek, uzun yıllardır düzenli olarak kan bağışı etkinliklerine destek veriyor.
BURSA (İGFA) - Türk Kızılay iş birliğiyle, haziran ayı içerisinde İnegöl fabrikasında üç ayrı kan bağışı etkinliği organize edildi.
Etkinlikler 14 Haziran Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü kapsamında düzenlenirken çalışanların gönüllü ve yoğun katılımıyla gerçekleşti. Her bir bağış, sadece bir kişiye değil; ihtiyaç sahibi birçok bireye umut olabilecek güçteydi.
Kan bağışı organizasyonları, yalnızca bireysel yardım değil, aynı zamanda kurumsal değerlerin topluma yansıması niteliği taşımaktadır. Geniş katılım sayesinde ulaşılan yüksek bağış miktarı, acil durumlarda ve tedavi süreçlerinde ihtiyaç duyulan kan stoğuna önemli katkılar sağladı.
KAN BAĞIŞININ YAŞAMSAL ROLÜ
Kan, günümüzde henüz laboratuvar ortamında üretilemeyen, sadece insan vücudu tarafından üretilebilen hayati bir sıvıdır. Trafik kazaları, büyük ameliyatlar, doğum komplikasyonları, kanser tedavileri ve kan hastalıkları gibi pek çok tıbbi durumda, acil ve güvenli kan temini insan yaşamı açısından belirleyicidir.
Sağlık kurumlarının ihtiyaç duyduğu kan ve türevlerinin karşılanabilmesi, düzenli ve gönüllü bağışçılara bağlıdır. Bu nedenle her kan bağışı, sağlık sisteminin sürdürülebilirliğine katkı sağlarken, aynı zamanda toplumun birbirine karşı duyduğu sorumluluk duygusunu da pekiştirir. Uzmanlar, kan bağışının bağışçılar açısından da dolaşım sistemini yenilediği, kalp sağlığını desteklediği ve kişiye psikolojik olarak iyi hissettirdiğini belirtmektedir.
KURUMSAL DEĞERLERLE TOPLUMA KATKI
Çilek, yalnızca ürün kalitesiyle değil; çalışanlarına, çevresine ve topluma karşı geliştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de örnek olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda desteklenen kan bağışı etkinlikleri, insan yaşamına doğrudan dokunan anlamlı faaliyetler arasında yer almakta; kurumsal bilinçle şekillenen sosyal katkı stratejisinin bir parçası olarak görülmektedir.
Toplum yararına gerçekleştirilen bu tür etkinlikler, kurumların sadece ekonomik değil; insani değerler açısından da güçlü bir etki yaratabileceğini ortaya koymaktadır. Çilek, gelecek dönemlerde de benzer sosyal sorumluluk projeleriyle bu etkisini artırmayı hedeflemektedir.
