Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Kent Konseyi Kültürel Miras ve Kentleşme Meclisi’nin ilk toplantısına katılarak, "Binlerce yıllık tarih, yaşananlar ve geleceğin kurgusu en çok emek sarf etmemiz gereken mesele" dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun’un göreve başlamasının ardından yeniden faaliyete geçen Kent Konseyi, çalışmalarını genişleterek 8’inci meclisini kurdu. Kültürel Miras ve Kentleşme Meclisi, ilk olağan toplantısını Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi.
Toplantıya Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi Eş Başkanı Doğan Hatun, Kent Konseyi, sivil toplum örgütü ve meslek odaları temsilcileri ile bu alanda faaliyet yürüten çok sayıda kişi katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Genel Sekreteri Selvi Tunç, yeniden yapılandırılan konseyin işleyişi, amacı ve önümüzdeki dönemde hedeflenen çalışmalar hakkında kapsamlı bilgi verdi. Tunç, Diyarbakır’ın kültürel mirasını koruma, sağlıklı kentleşme politikaları geliştirme ve karar süreçlerine yurttaş katılımını artırma hedefiyle meclislerin aktif hale getirildiğini belirtti.
Açılış konuşmalarının ardından divan kurulu oluşturuldu. Toplantıda söz alan Divan Kurulu üyesi Mahsum Çiya Korkmaz, kent suçları göz önünde bulundurulduğunda sekiz meclisin her birinin ayrı önem taşıdığına dikkat çekti. Kentleri "beton yığınları" ya da "kamu binası" diye tanımladıklarına işaret eden Korkmaz, "Biz kentleri canlı bir organizma olarak kültür üreten mekanlar olarak tanımlıyoruz. Demokrasi ile doğrudan katılım ile şekillenmesi lazım" diye konuştu.
Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Selma Aslan da kültürel miras ve kent ilişkisine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
Eş Başkan Hatun: Gelecek nesillere aktarmak boynumuzun borcu
Toplantıda konuşan Eş Başkan Doğan Hatun, çok önemli bir meseleyi konuşmak için bir araya geldiklerine dikkat çekerek, "Binlerce yıllık tarih, yaşananlar ve geleceğin kurgusu en çok emek sarf etmemiz gereken bir mesele. Hakikaten bu cümleyi benim mi kurmam gerekiyor bilmiyorum ama kendini sorumlu hissettiğim için kuracağım, medeniyetin temelinin atıldığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Yerleşik hayata geçişin ilk izlerinden biri ve kesintisiz 12 bin 500 yıllık bir yaşamın sürdüğü bir kentte yaşıyoruz. Elbette insanın her gün gözünün gördüğü bir şey biraz daha tali bir pozisyona düşebiliyor kentte yaşayanlar için ama bilince çıkmış bazı gerçekleri de sahiplenmek ve gelecek nesillere taşımak hepimizin boynunun borcudur" dedi.
Diyarbakır'da Ergani'deki Çayönü'nden örnek vererek konuşmasını sürdüren Eş Başkan Hatun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evet bir miras olarak görülüyor ama kentin yarısından fazlası görmemiştir. 5 bin yılı aşkın bir Sur gerçekliği var UNESCO'nun kültürel miras listesinde ama gözümüzün önünde Suriçi insansızlaştırıldı. Yaşanan olaylar bittikten sonra o mirası sahiplenmek, orayı doğru değerlendirmek gözümüzü açıp kapatmak ile ilgili bir şey değil."
Siyasi anlamda yüzyıl inşasından bahsedilen söz konusu süreçte "Elbette yeni yüzyılı kendi toplumumuzun geleceği açısından mekansal anlamda da planlamak boynumuzun borcudur" diyen Eş Başkan Hatun, "Bu kentin geleceği ile fikir sahibi olan her insanla bu süreci tartışmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından katılımcılar kentte somut ve somut olmayan kültürel miras ve kentte kültürel mirasın durumuna dair önerileri ve talepleri dile getirdi.
Toplantı sonunda Meclis'te görev alacak yürütme kurulu üyeleri belirlendi.
