Bursa Nilüfer’de Türkiye’nin ilk “Kültürel Miras Temalı Açık Hava Sınıfı” açıldı. Fethiye Şehit Öğretmen Şekip Akın İlkokulu bahçesindeki törenle tanıtıldı.
BURSA (İGFA) - Okul öncesi çocuklara yönelik olarak tasarlanan sınıf, kültürel mirasın erken yaşta pedagojik yöntemlerle aktarılmasını hedefleyen iki bilimsel doktora projesinin uygulama alanı olarak hayata geçirildi.
Açılış törenine Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, eğitim camiasından temsilciler, akademisyenler ve veliler katıldı. Proje; Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Prof. Dr. İsmail Sağlam yürütücülüğünde, doktora öğrencileri ve okul öncesi öğretmenleri Betül Dinçer ve Meral Güney’in araştırmaları temel alınarak geliştirildi.
Bilimsel altyapısı Bursa Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen proje, aynı zamanda Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Orhaneli Belediyesi ve Toplumsal ve Stratejik Araştırmalar Derneği (TOSADER) iş birliğiyle yürütülüyor.
EĞİTİMDE KÜLTÜREL MİRASIN YENİ ADRESİ
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile de uyumlu olan proje, sadece çocukların kültürel değerlerle iç içe bir öğrenme süreci geçirmesini değil; aynı zamanda okul dışı öğrenme ortamlarının gücünü ve aile iş birliğinin eğitimdeki katkısını ortaya koymayı amaçlıyor. Bu kapsamda açık hava sınıfında 12 haftalık kültürel miras eğitim programı uygulanmaya başlandı.
Açılış etkinliği, protokol konuşmalarıyla başladı. Ardından proje sınıflarının hazırladığı “Yedi Bölge Türkiye” adlı kültürel gösteri sahnelendi. Öğrencilerin coşkulu performansı büyük beğeni toplarken, misafirlerden alkış aldı. Program kapsamında sınıfta yer alan tematik merkezler gezildi, atölye çalışmaları izlendi ve geleneksel müzik dinletisi ile etkinlik renkli görüntülere sahne oldu.
EĞİTİMDE BİLİMSEL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAKLAŞIM
Proje, sadece okul öncesi eğitimi değil, tüm eğitim kademelerini etkileme potansiyeline sahip. Günümüzün hızla değişen yaşam koşulları ve küreselleşmenin getirdiği kültürel kopuşlara karşı çözüm sunmayı amaçlayan bu girişim; bilimsel temellere dayalı, sürdürülebilir ve bütüncül bir eğitim modeli öneriyor.
Projenin nihai hedefi, çocukların kültürel mirası tanıması, anlaması ve sahiplenmesini sağlamak. Aynı zamanda, eğitim süreçlerine yenilikçi, kalıcı ve toplumsal bağları güçlendiren katkılar sunmak da projenin öncelikleri arasında yer alıyor.
