Özgürlüklere karşı olduğumdan değil.
Ağzı olanın konuştuğu mecra olduğundan böyle düşünüyorum.
Herkesin elinde bir akıllı telefon var.
Gözler ekranda.
İnsanlar burnunun ucunu görmeden yolda ilerliyorlar.
Araç kullananlar farklı mı?
Onlarda gözünü telefondan ayırmıyorlar.
Yolda zikzaklar çiziyorlar.
İş yerlerinde, ekranlarda da sosyal medya açık, güya çalışıyoruz.
Kabul.
Sosyal medyanın faydalı tarafları da var.
Aklı başında paylaşımlar yapanlarda oluyor.
Ama kimileri;
Yazılanı bile okumadan,
Anlamadan ve dinlemeden her konuya balıklama atlıyor.
Bunların kimseyi dinlediği ve anlamaya çalıştığı yok.
Fikirlere saygı hiçten yok...
Biz sosyal medyada, sağa sola laf yetiştirirken elin oğlu ne yapıyor?
Ne yapacak?
Üretiyor ve ürettiğini dünyaya satıyor.
Dünyada üretilen;
Kişisel bilgisayarların yüzde 90,6'sı,
Cep telefonlarının da yüzde 70,6'sı Çin’de yapılıyor.
Peki, biz ne yapıyoruz?
Ne yapacağız?
Çin’de üretilen o bilgisayar ve telefonlara servet ödeyip, sadece dedikodu üretiyoruz.
Bolca laf salatası yapıyoruz.
Çin'in yıllık ihracatı 2,5 trilyon dolar.
Gayri safi milli hâsılası 11 trilyon dolar.
Ya Türkiye’nin?
Türkiye'nin;
İhracatı 140 milyar dolar, Gayri Safi Milli Hasılası700 milyar dolar.
Kabul.
Çin’in nüfusu 1 milyar 200 milyon, bizim ki de 80 milyon.
Tamam, bu da kabulümdür.
O zaman;
ABD, Japonya, Almanya, Fransa, Meksika, Güney Kore’de bizi katlıyor.
Buna ne diyeceğiz.
Ne mazeret üreteceğiz?
Özetin özeti.
Lafla peynir gemisi yürümüyor.
Ya çalışacağız, ya çalışacağız.